
Southpaw bir dram filmi olarak izleyici ile buluştu. Filmin konusu ; Billy Hope (Jake Gyllenhaal) kariyerinin zirvesinde ünlü bir boksördür. Boks maçlarında ilhamını eşinden alan, kızı kendisi ve eşi gibi yetimhanede büyümesin diye sürekli kazanmak durumunda olan hırslı bir adamdır. Konuşma yapmak için gittiği bağış gecesi çıkışında, kariyerinde gözü olan başka bir boksörle girdiği tartışma neticesinde çok sevdiği eşi bir kaza kurşununa kurban gider. Bu olaydan sonra toparlanamayan Billy kendini alkole teslim eder. İşler yolunda gitmez ve en çok korktuğu şey başına gelir. Her şeyini kaybeden Billy Hope, kızını yetimhaneye kaptırır. Hem kızını hem kaybettiklerini geri almaya çalışan Billy, eski bir antrenör olan Tick ile çalışmaya başlar.
Rocky serisi, Cinderalla Man filmlerinde boks temalı konular işlenmişti. Rocky serisinde zafer kazanınca Stallone, Adriiaaaaan ! haykırışı hala sağlam replik olarak zihnimizdeyken; Eye of the Tiger müziği hala kulaklarımızda çınlamaya devam ediyor. Cinderella Man denince aklıma gelen ise Russell Crowe ile yapılan ropartajda kahramana Ne için savaşıyorsun ? diye sorulduğunda verdiği cevap olarak kullandığı replik bir şişe süt için savaşıyorum cevabıdır.
Southpaw konusu daha önce pek çok filmde işlenmiş bilindik bir konu olmasına rağmen duyguyu karşıya geçirme konusunda en az Cinderella Man kadar başarılı bir yapım. Özellikle Billy Hope’un eşine duyduğu sevgi ve saygı, O’nun yokluğunda verdiği mücadele görmeye değerdi. Eşinden sonra elinde kalan tek şey olan kızını tekrar kazanma arzusu da duygunuza hitap edecek kadar kuvvetli idi. Film aynı zamanda kariyerinin zirvesinden dibe vuruşuda başarıyla işlemiş. Beni etkileyen 3 sahneden bahsetmek istiyorum. İlki ; ölen eşinin üzerinde ağladığı sahne, ikincisi alkole saplanıp kalmışken kızı duymasında diye yastığı ağzına bastırıp çığlık attığı sahne, sonuncusu ise çıktığı maçlarda yediği onca yumruktan sonra eşinin olması gereken yerdeki bomboş sandelye ye bakıp yediği yumruklara aldırmadığı bölüm.
Bir dram filminde olması gereken her şey yerindeydi.Finalinin kolay tahmin edilebilir olması, sürprizlere hiç yer verilmemesi ve final dövüşünün oldukça sıradan olması filmin olumsuz yanlarıydı bana göre. Filmdeki bazı karakterlerin oyunculuk performansı da pek üst düzeyde değildi özellikle düşmanı rolündeki dövüşçü ile kendisini yüz üstü bırakan menajeri 50 cent.
Filmin benim yakaladığım ana teması bir erkeğin en değerli şeyini elinden alırsan; güç bulduğu her ne varsa ne kadar tökezlerse tökezlesin ayağa kalkmak için sarıldığı tek şey ona eşşiz bir mücadele gücü vereceğidir.Mücadele etmeden bir erkek, ne gerçekten kaybeder nede gerçekten kazanamaz iyi seyirler dilerim.
IMDB: 7.6 TA: 7.4
Fragman
Facebook
Pinterest
LinkedIn
RSS