
Bahar kendini göstermeye başladığından beri uyanmakta güçlük çekiyorum. Uyanık olduğum zamanlarda sürekli “yatak beni çağırıyor” modundayım. Evden dışarıya çıkmak istemiyorum, Kimseyle görüşmek istemiyorum, hatta telefonda bile konuşmak istemiyorum. Sürekli keyifsiz, agresif ve memnuniyetsizim. Nedensiz, anlam veremediğim bir ruh hali içerisindeyim.
Bu durumumu bir arkadaşımla paylaştım. Geçen yıl tam bu zamanlarda yine bunu yaşadığımı sonra geçtiğini hatırlattı bana. Kafamda bir şimşek çaktı, bunun üzerine araştırmaya başladım.
Yaşadığım şeyin bahar yorgunluğu olduğunu sanmıştım, fakat “Bahar Depresyonu” ymuş.
İlk bakışta, baharın bütün doğanın canlanması anlamına geldiği düşünüldüğünde kavramakta zorlanılacak depresyon çeşidi ancak, çevreyi biraz gözlemlediğinizde gerçekten de nisan ayı itibariyle depresyona giren insan sayısındaki artış hiç de azımsanacak gibi değildir.
Bunun üzerine depresyonu atlatma yollarını araştırdım. Ve gördüm ki; en önemli antidepresan “güneş”miş.
Ben de güneşli havalarda yürümeye başladım. Müzik dinledim, kısa bir yolculuk yaptım, sevdiğim insanlarla buluştum, kendime yeni hedefler belirledim ve uygulamaya başladım. Bunların hepsi bana ruhuma iyi geldi…
VE UZMAN TAVSİYELERİ…
-Dünyanın üçte ikisi sudur,insan bedeninin de üçte ikisi sudur. Bu nedenle günde en az 2litre su içmeliyiz.
-Baharla birlikte doğadaki canlanmaya, uyanışa bizde katkıda bulunmalıyız. Bahçemize,balkonumuza,evimize,işyerimize mutlaka birkaç bitki,çiçek ekmeli ve onun bakımını yaparak adım, adım büyümesini izlemeliyiz. Bitki ve hayvan bakımı ve sevgisi bizi yalnızlıktan kurtarır,doğayla kucaklaştırır.Sık sık doğaya çıkmamızı teşvik eder. Bahar yorgunluğu ve depresyonunu onunla kucaklaşarak atlatabiliriz.
-Asla tek düze belli gıdalarla sınırlı kalmayalım.Baharla birlikte bol, bol enginar yiyip karaciğeri temizleyip güçlendirelim ve fazla yağlarımızı atalım.
-Yine bolca çilek yiyerek fazla kolesterolümüzü atıp,damarlarımızın akışkanlığını artıralım.Bağırsaklarımızı lifleriyle ve içerdiği C vitaminleriyle temizleyip kansere karşı güçlenelim.
-Taze yada kuru kayısı yiyerek bahar yorgunluğumuzu giderelim.Bahara girerken sıvı dengelerimizi de korumak,tansiyonu düzenlemek, bağırsakları yumuşatmak ve kanser riskini azaltmak için günde iki kayısı yiyelim.
-Bahar aylarındaki hava değişimlerinde sık,sık gribal enfeksiyonlar yaşarız.Bunu önlemek için her gün bir bardak ekinazya çayı içelim.
-Haftada 2-3 kez mutlaka ıspanak yiyerek vücudumuzun demir ihtiyacını giderip,kan tablomuzu dengeleyelim. Ayrıca ıspanağın içerdiği folik asit,B6 vitamininin bahar depresyonuna iyi geldiğini unutmayalım.
-Haftada 50 gr. Kadar sütlü çikolata yiyerek mutluluk hormonlarımızı artırabiliriz.
-Her gün 1 muz yiyerek mutluluk hormonumuzun salgısını artıralım.
-Kepekli ekmek,kahverengi pirinç yiyerek B vitaminlerini bolca alalım.B vitaminleri bahar yorgunluğuna karşı sinir sistemini güçlü kılar ve zindelik verir. Kadınlarda adet öncesi gerginliği giderir.
-Günde 2-3 havuç yiyerek hem gözlerimizdeki canlılığı artıralım,hem de hasar gören hücrelerimizin tamiratına yardımcı olalım.Havuç erken yaşlanmayı önler,bir çok kanserin gelişmesini önler.Fazla kolestrolü düşürür.
-Fazla kilolu isek mateyi,ıhlamurla karıştırıp,yemeklerden yarım saat önce içersek iştahımızı kapatabilir.
-Haftada 3 gün mutlaka 45 dakikalık yürüyüş yapın.İmkanınız varsa bunu deniz kenarında yapın çünkü oksijenin en yoğun olduğu”ozon”deniz kıyılarında bulunmaktadır.
-Egzersiz; kas ve eklemlerimizi, sinir sistemimizi güçlendirir.Fazla yağlarımızın atılmasını ve kan damarlarının temizlenmesini sağlar. Beynimizdeki mutluluk hormonlarını salgılatır.
-Her gün mutlaka duş alın.Önce sıcak,sonra soğuk geçişlerde vücudunuza jimnastik yaptırın.Suyun terapi yapıcı etkisini unutmayın.
-Unutmayın ki mutluluk gibi,mutsuzluk da bulaşıcıdır.Değerli vaktinizi bu insanlarla geçirmeyin. Bunun yerine, sevgi dolu,pozitif enerjik, yaratıcı, gülebilen insanlarla birlikte zaman geçirin.
-Gülmenin kaslarınızı gevşettiğini ve pozitif bir elektrik oluşturduğunu unutmayın. Rahat,gülen,pozitif insanların hem kalp ritimleri,hem de beyin dalgaları daha düzenlidir.
Doğayla bütünleşmek doğayı anlamak ve onun bir parçası olarak yaşamak gerekir. Ona yabancılaşmak,yalnızlığı getirir…
Facebook
Pinterest
LinkedIn
RSS