
Üniversite yılları, sahilde o genç adamı düşünerek yürüyorum. Aklım bir karış havada tanışalı bir ay oldu olmadı… Güzel gülümseyen genç adam. Bakışları sıcak, sözleri incelik kokuyor. O da beni düşünüyor biliyorum…Hayat boyu düşünecek midir?… Adımlarım hızlanıyor. Düşüncelerim sallanan köprülerdeki insan kalabalığı gibi, istemsizce sallanan, sarsılan fakat keyifli…
Günler geçti. Kadere inanırım, aklı varlığımda. Aylar geçti. Kadere inanırım, gönlü gönlümde. Yıllar geçti. Kadere inanırım, eli elimde. Sevdim onu. Toydum, piştim, ben oldum. Onu büyüttüm kendimde. Beni onda büyüttüm.
Seni senden daha çok seven adamdan evlası yokmuş anladım. Şefkatine sığınması, kahkahasında şenlenmesi, omzunda ağlaması güzel adamdan, daha üstün bir şey yokmuş anladım.
Neye girişmek istersen seninle birlikte adım atan,her adımında elini tutan, seninle gururlanan, heveslenen, gülen, ağlayan, saran sarmalayan, bilen öğreten ve yılmayan adamdan daha iyi bir şey yokmuş bildim.
Bugün yaşadığım, yaşatabildiğim ne varsa bir parçası daima senin. Beni tamamlayan adam, bende ne varsa senin, sende ne varsa “ben”im!
Adam tutar kadının elinden ve değişir dünya. Kadın, yaslar başını adamın omzuna ve durur dünya. Adam, öper kadını ve iyileşir dünya…
Hayat ortağım, varlığına şükrettiğim canım eşim Teşekkürler… Desteğin için, harika çocuklarım için ve hikayem olduğun için…
Facebook
Pinterest
LinkedIn
RSS